BUNU HERKES MERAK EDİYOR – 2. BÖLÜM
“Benzeri Yok” Diyorsan Dikkat Et!
İddialı bir cümle, ama girişimcilikte bazen tuzak olabiliyor. Bulunduğum bir çok program da ve proje de en çok karşılaştığım cümle bu.
”Kısık sesle… Abi yok, başka yerde yokkk, Dünya da bile yok. Ben baktım vallahi yok… Sadece benim aklıma geldi.!!
Bende kendimi tutamayıp, en basit soruyu soruyorum tabi. ”Nasıl öğrendin, Nereden araştırdın hangi kaynaktan araştırdın.?…. Kısa bir sessizlik yaşıyoruz tabi”
Henüz iş planının taslağını bile yapmadan heyecanla fikrimize aşık oluyoruz. Ancak bu daha sonra ki girişim heyecanını yok ediyor.
Bir girişim fikrini ilk defa anlatırken heyecanın dorukta olur.
Ve çoğu zaman bu cümleyi gururla söylersiniz:
“Benzeri yok!”
Bu, kulağa harika geliyor. Çünkü “yeni bir şey buldum” demenin, farklı olmanın ve hatta rakipsiz olmanın verdiği bir özgüven var. Ancak iş dünyasının gerçekleri, bu cümlenin düşündüğün kadar havalı olmadığını hatta zaman zaman bir alarm zili olduğunu söylüyor.
“Benzeri Yok” Ne Demek?
Eğer “benzeri yok” diyorsan, birkaç şeyden birini iddia ediyorsun demektir:
Bu fikir dünyada daha önce hiç düşünülmedi.
Hiç kimse şu an bu problemi senin gibi çözmüyor.
Mevcut çözümler yetersiz ya da senin yaklaşımın devrimsel.
Bu iddiaların hepsi kulağa hoş geliyor. Fakat problem şu:
“Benzeri yok” demek, genellikle yeterince araştırılmadığı anlamına gelir.
Her sohbetimizde bu ortaya çıkıyor. Özellikle erken aşama girişimler de bu problemi çok görüyoruz. Bende genelde erken aşama girişimlere daha çok odaklanıyorum. Çünkü heyecan ve yaptıkları işler ile ilgili maalesef ciddi bilgi akışına ihtiyaç duyuyorlar.
Gerçek Şu ki: Her Fikrinin Mutlaka Bir Rakibi Vardır
İyi bir yatırımcıya gidip “bu fikrin dünyada benzeri yok” dersen, yüz ifadesi değişir. Çünkü deneyimli girişimciler ve yatırımcılar şunu çok iyi bilir:
”Bir problem gerçekse, birileri onu çözmeye çoktan başlamıştır.”
Belki aynen senin gibi değil. Belki aynı teknolojiyi kullanmıyor.
Ama mutlaka bir çözüm var. Ve o çözümle senin çözümün arasında farkları anlamadan yola çıkmak, pusulasız okyanusa açılmak gibidir. Diğer taraftan şuan bir gömü de bulmuş olabilirsin. Belki de bulduğun problemin çözümü çok acil ancak çözebilen ya da çözüme yaklaşan kişi sayısı çok azdır. Bu seni yine çok değerli yapabilir.
“Benzeri Yok” Diyen Girişimcinin Kaçırdığı 5 Nokta
1. Gizli Rakipler Gözden Kaçıyor
Seninle aynı hedef kitleye hitap eden ama farklı çözümler sunan birçok girişim olabilir.
Örneğin: Sen online terapi uygulaması kurmak istiyorsun. Rakip olarak sadece diğer terapi uygulamalarını görüyorsun.
Ama meditasyon uygulamaları, kişisel gelişim platformları, hatta YouTube kanalları da senin rakibin olabilir. Çünkü kullanıcıların zamanını ve dikkatini çalıyorlar.
Aynı zamanda bu bakış açısı girişiminle ilgili nasıl bir araştırma yapman gerektiğini de anlatıyor.
2. Fikir Değil, Uygulama Değerlidir
Bir fikrin benzeri olmaması, onun değerli olduğunu göstermez.
Tam tersine, çoğu başarılı girişim var olan fikirleri çok daha iyi uygulayarak başarıya ulaşmıştır.
Airbnb, “insanlar evlerini kiraya versin” fikrinin ilk uygulayıcısı değildi. Ama en iyi uygulayıcısı oldu.
Eğer fikrinin çalınacağını düşünüyorsan bence bir daha düşün. Bu işler o kadar kolay değil. Tabi ki çok basit bir şey söz konusu ise çalınır ancak;
”Fikir değil, fikri hayata geçirdiğin yöntem, uygulama şeklin çalınır.”
3. Talep Testi Yapılmadan Karar Veriliyor
“Benzeri yok” cümlesi çoğu zaman pazara dair yeterli test yapılmadan söyleniyor.
Halbuki bir MVP (Minimum Viable Product) çıkarıldığında gerçekler konuşur.
İnsanlar gerçekten bu hizmeti istiyor mu? Mevcut çözümler onları tatmin etmiyor mu? gibi sorular sorman gerekiyor. Bu noktaya en çok bence Mühendis gibi teknik alt yapıda olan girişimler düşüyor(Kendimden biliyorum:-D). Çünkü en iyi tasarım tabi ki kendi çizdiğim. En iyi makine tabi ki kendi yaptığım olacak…! Ama çözmeye çalıştığım problemi odağıma alıp soru sormaya başladığımda eminim ki benden daha ucuza, daha pratik, daha hızlı çözen olma ihtimali olduğunu göreceğim. Ancak benim fikrim benzersiz dediğimiz anda bu fikirde ortadan kayboluyor.
4. Rakip Analizi Gelişim Fırsatıdır
Rakiplerin varlığı kötü bir şey değil, aksine harika bir fırsattır.
Onlar neyi iyi yapıyor?
Nerede eksikler?
Müşteriler nelerden şikayet ediyor?
Bu sorular, senin fark yaratacağın alanları bulmanı sağlar.
Rakip olması sanki kazancı düşürecekmiş gibi hissettiriyor değil mi? Bu kısmen doğru tabi, Ancak, sen hangi problemi çözüyorsun ve kaç rakibin var. Sana göre nasıl çözüm üretiyorlar. Bu konulara dikkat etmek gerekiyor. Bu bilgiler senin çözümünü de en iyi hale gelmesini sağlayacak. Diğer durumda, önerdiğin çözümü bir de test etmen gerekecek, zaman kaybın olacak. Bu nedenle makul sayda rakip iyidir 😀
5. Yalnızca “Farklı” Olmak Yeterli Değildir
Farklı olmak = İyi olmak değildir.
Senin çözümün farklı olabilir ama eğer kullanıcı için kolay değilse, alışkanlıkları zorlayan bir şeyse ya da pahalıysa, tercih edilmeyebilir. Ama şu da olsun ama bu da olsun gibi sürekli düşünceler aklınızdan geçiyordur. Benim size tek önerim şu. Su içmek için bardak yapacaksanız sadece bardak yapın. Olayı karmaşık hale getirmeyin. Hedef kitlenin ihtiyaçlarını odağınıza alın sadece isterler için ürün yapın. O da olsun bu da olsun derseniz göreceksiniz zaten ürünün ilk prototipin de bile çok ciddi para harcayacaksınız.
Rakip Analizi Nasıl Yapılır? (Adım Adım)
Google’da Arat:
Tabi ki ilk adım google, Fikrine dair anahtar kelimeleri yaz. Karşına çıkan siteleri, uygulamaları, hizmetleri listele.App Store ve Play Store Tarama:
Senin çözümünle ilgili olabilecek tüm uygulamaları indir, incele.Alternatif Çözüm Haritası Çıkar:
Sadece doğrudan rakip değil, dolaylı rakipleri de listele. (Örneğin; birebir rakip yerine “zaman geçirme” alternatifleri gibi.)Kullanıcı Yorumlarını Oku:
Bu uygulamalar hakkında insanlar ne diyor? Neden memnun? Neler eksik?Fiyatlandırma, özellik karşılaştırması yap:
Rakiplerin hangi fiyatla, ne sunuyor? Senin çözümün neleri farklılaştırıyor?
Rakiplerinden Korkma, Onlardan Öğren!
Başarılı girişimciler, rakiplerinden ilham alır.
Hatta bazıları doğrudan rakiplerin ürünlerini kullanarak kendi sistemlerini geliştirir.
Çünkü bir alanda rekabet varsa, talep de vardır.
Hiç rakip olmaması ise iki anlama gelir:
Ya fikir gerçekten devrim niteliğinde (çok nadir),
Ya da bu fikrin işe yaramadığı daha önce test edilmiştir
Bu konuda bir örnek vermek isterim. Üstünde çalıştığım bir girişimin MVP’sini yayınlamıştık. Henüz bilinmiyordu. Bizimle aynı işi yamak isteyen birisi direk telefonla bizi arayıp tanışmak istedi. Ve aynı lokasyon da aynı işi yapacağını anlattı. Aslında bizim rakibimizdi. Tek farkımız konu ile ilgili bizim çok ciddi bir tecrübemiz ve networkumuz vardı. Ancak, konu en son birlikte nasl iş birliklerimiz olura gelmişti ve bu hedefte ilerlemeye başladık. Açıkçası sektörlerde herkese yer var. Olaya siz nereden bakıyorsunuz. Önemli olan bu.
Kendi Rakip Analizini Yorumlamanın Yolu
Rakip çoksa → Talep var. Kendine nasıl farklılaşacağım sorusunu sor.
Rakip azsa → Neden az olduğunu analiz et. Pazar mı küçük, yoksa çözüm zor mu?
Rakip varsa ama kötü hizmet veriyorsa → Harika bir fırsat seni bekliyor.
“Benzeri Yok” Demek Yerine Ne Demeli?
Daha bilinçli bir yaklaşım şu olabilir:
“Bu fikir mevcut çözümlerden farklı olarak, X problemi şu Y yöntemiyle çözmeyi hedefliyor. Rakipler A, B ve C. Ancak onların eksik kaldığı noktalar şunlar…”
Bu cümle, hem pazar farkındalığını hem stratejik düşünce gücünü gösterir.
Yani bir girişimci olarak neyle karşı karşıya olduğunu bildiğini ispatlar.
Senin Yöntemin Ne?
Bence hemen başla… bir not defteri aç ve fikrine dair 5 potansiyel rakibi yaz.
Sonra şu 3 soruya cevap ver:
Bu rakiplerin güçlü yönleri neler?
Müşteri şikayetleri hangi konularda yoğunlaşıyor?
Sen bu tabloda nereye konumlanabilirsin?
Girişimcilikte rakipler, düşman değil pusuladır.
Yönünü belirlemek için önce etrafına iyi bakmalısın.
Onur AKAR
GEGEDER BAŞKANI