Schrödinger’in Girişimcisi…
Bir parçacık gibi dağılmış hisseden tüm girişimcilere… 😀
Son dönemde çok dikkatimi çekiyor… Her şeyin kuantumu çıktı. Kuantum bulaşık deterjanı bile var… Ama emin olun, Fizikçiler kuantum konusunu bu kadar ağızlarına almıyorlar. Çünkü ne kadar derin ve zor olduğunu biliyorlar. O halde bizde girişim ekosistemine gerçek kuantum fiziği bakış açısı ile yaklaşalım bakalım neler olacak…
Fizikte kuantum teorisi bize der ki:
“Bir parçacık, gözlemlenene kadar aynı anda birden fazla yerde olabilir.”
Bu fikir garip gelebilir, ama girişimciler için oldukça tanıdık:
Çünkü bir startup kurucusu da çoğu zaman aynı anda birden fazla olasılığın içinde yaşar.
Hem yatırım almak ister, hem de bağımsız kalmak ister.
Hem büyümek ister, hem de kontrolü kaybetmek istemez.
Hem pivot etmeli midir, hem de ısrarcı mı kalmalı?
Bu kararsızlık, aslında kuantum belirsizliğin girişimcilikteki karşılığıdır.
Girişimcilik neden bir kuantum deneyine benzer?
1. Schrödinger’in Girişimi: Hem Başarılı Hem Başarısız
Schrödinger’in meşhur kedisi kutunun içindeyken hem ölü hem diri kabul edilir.(Fizik Mühendisliği okurken arkadaşlar ile en çok bu espriyi yapardık. 😀 Birisi bir şey dediğinde ”hem olur hem olmaz” derdik. Neye göre kime göre…)
Ancak kutuyu açmadıkça hangi durumda olduğu bilinemez. Yani eyleme geçmeden ne olacağını anlamayasınız. O yüzden oturduğunuz yerden girişimci olmazasınız. Mutlaka aksiyon almanız gerekir.
Bir girişimci için de bu “kutu” çoğu zaman şudur:
❓ MVP çıktığında kullanıcı ne tepki verecek?
❓ Yatırımcı demo’ya bakınca ne diyecek?
❓ Ekip bu yeni fikre sıcak bakacak mı?
Yani gözlem yapılmadan, karar anlam kazanmaz.
Tahminler işe yaramaz; test, deney ve ölçüm gerekir.(Buna çok inanıyorum. Çünkü, beynimizin içinde yaptığımız simülasyonlar sadece beynimizin içinde ki veriler ile yapılıyor hal bu ki gerçek dünya da olasılıklar sınırsız ve mükemmel. Bu nedenle düşündüğümüz gibi olmayabilir. Bunu hem olumlu hem olumsuz anlamda söylüyorum.)
2. Süperpozisyon: Aynı Anda Birden Fazla Seçeneği Yaşamak
Kuantum parçacıkları gözlemlenene kadar birçok olasılık durumundadır.
Bir girişimci de bazen aynı anda:
Hem heyecanlı hem korkmuş
Hem motive hem tükenmiş
Hem doğru yolda hem de yanlış yerde hissedebilir.
Bu çelişkiler aslında sürecin doğal parçasıdır.
Kritik olan, bu durumların farkında olmak ve sonunda bir gözlemle (aksiyonla) çökmesini sağlamaktır.
❗️ Not: Karar verilmeyen her durum, enerjinizi içeriden tüketir.
3. Gözlem = Gerçeği İnşa Etmek
Kuantumda meşhur bir durum vardır:
Gözlemci etkisi.
Yani bir sistemi gözlemlediğinizde, sadece pasif izleyici olmazsınız, o sistemi değiştirirsiniz.
Startup’ta da bu böyledir.
Kullanıcının ne istediğini merak ederken sadece veri toplamazsınız;
kendi ürününüzle o beklentiyi şekillendirirsiniz.
Bu yüzden:
Sorular önemlidir.
Gözlem biçiminiz önemlidir.
Hangi veriye bakacağınız, gerçeği nasıl tanımlayacağınızı belirler.
4. Karar Vermek = Dalga Fonksiyonunu Çökertmek
Kuantum sistemler dalga fonksiyonu ile tanımlanır.
Gözlem yapıldığında bu fonksiyon “çöker” ve net bir duruma geçilir.
Girişimcilikte karar vermek de böyledir:
Tüm seçenekler, “kararsız” zihin durumunda birlikte yaşar.
Ama siz bir adım attığınızda, gerçeklik de değişir.
Yani:
Bir ürünü test ettiğinizde
Bir yatırımcıya “hayır” dediğinizde
Bir müşteriyi kaybettiğinizde
Artık yepyeni bir olasılıklar setine geçersiniz.
Bu dalga fonksiyonu çökmesi, aslında sizin “ilerlemenizdir.” Yani standart dalga fonksiyonunuzda ki denkleme yeni olasılıklar katılmış olur. Bu da sizi yeni pozisyonlara sürükler.
5. Belirsizlik Korkulacak Değil, Yönetilecek Bir Şeydir
Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre bir parçacığın hem konumunu hem hızını aynı anda kesin bilemeyiz.
Girişimcilikte de:
Hem vizyonu netleştirip
Hem detay planları kesinleştirmek
çoğu zaman mümkün değildir.
Ama mesele kontrol değil, esneklik kazanmak.
Belirsizlikten korkmak yerine, onun içinde ilerlemeyi öğrenmek gerekiyor. Bunu büyük firmalarda görüyorum. Bazen tüm ekibe detaylı plan hazırlaması isteniyor. Tabi ki, plan yapacağız, planlı çalışacağız ama bu her günü planlamak anlamına gelmemeli. Ana hedef belli olmalı alt planlar kısa ve esnetilebilir olmalı. Sektörün ve şartların getirdiklerine göre en iyi oyunu oynama yetisi kazanılmalı. Takım arkadaşlarımızı da bu yöne evirilmeli. Startuplar da bu konu zaten var. Onlarda da hiç plan yok:-D çünkü çok dinamikler ve çok hızlı ölçekleniyorlar. Ancak ne olursa olsun strateji hep belli olmalı geliştirilmeli ve plan yapılmalı. Dağınık bir denklemi çözmek neredeyse imkansızdır. Bolca, enerji, zaman ve para kaybettirir…
#Girişimcilik #Fizik #KuantumFiziği #StartupHayatı #BilimVeGirişimcilik #MVP #Mentorluk #Strateji #ProblemÇözme #ZihinAçıcı #SchrödingerinGirişimcisi #Belirsizlikİlkesi #DalgaFonksiyonu #GözlemYapmadanYorumYok
ONUR AKAR
Fizik Mühendisi & Makine Mühendisi
GEGEDER Başkanı