Blog

Turizm Kentlerinde Girişimcilik Mümkün mü?

Turizm Kentlerinde Girişimcilik Mümkün mü?

Antalya’dan Küresel Pazara

Turizm Kentlerinde Girişimcilik Mümkün mü?

Göz kamaştırıcı plajları, tarihi dokusu ve dünya çapında bilinirliğiyle Antalya, yıllardır Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olarak anılıyor. Ancak bu göz alıcı şehir sadece turistlerin değil; yeni fikirlerin, yaratıcı projelerin ve teknoloji odaklı girişimlerin de rotasına girmeye başladı. Peki, bir turizm kentinde gerçekten sürdürülebilir ve küresel ölçekli girişimcilik mümkün mü?

Bu soruya yanıt ararken hem Antalya’nın mevcut potansiyelini hem de turizm kentlerinin girişimcilik açısından ne gibi avantajlar ve zorluklar sunduğunu irdelemek gerekir. Kaldı ki, içinde bulunduğum süre boyunca sanki turizm de son dönemde katma değer arayışının artığını hissediyorum. Her zaman farklı olmak verilen hizmetlerin müşteriye daha cazip hale getirmek, ve bununun için çalışan bir ordu… Turizm deyince sadece bir otel odası geliyor aklınıza değil mi?  siz sadece 5-6 gün aileniz ile bir odada kalabilmeniz için inanın arka planda bir ordu çalışıyor… Peki bu hep böyle mi gidecek?.


Turizm Kentleri ve Girişimcilik Arasındaki Gerilim

Turizm şehirleri genellikle hizmet sektörüne odaklanmış, mevsimsellikten etkilenen ve kısa vadeli gelir hedeflerine dayalı ekonomik yapılara sahiptir. Bu yapı, üretim veya Ar-Ge temelli girişimler için ilk bakışta elverişsiz gibi görünebilir. Açıkçası buraya geldiğimde ilk olarak bu olgu ile karşılaştım. Proje dünyasından gelmemi de bu hesaba katarsak benim için gerçekten çok ilginç ve şaşırtıcı oldu. Bir şehir düşünün, tüm iş planı sadece yılın belirli aylarında en iyi hizmeti sunmak ve ya da seralarda sebze meyve değiştirmek. Tabi ki, bu işler kolay değil hatta bu konuda dünya çağında uzmanlıkları var. Ancak, bu tekrar eden bir döngü, bu yılın iklim koşullarını da düşünürsek çok yakında bence Antalya da Turizm de kırılma yaşanacak. Bu belki iklimden kaynaklı olacak ya da ekonomiden kaynaklı olacak. Ama olacak, Peki, Antalya buna hazır mı? Alt yapısı hazır mı? Üniversiteler hazır mı? Teknokentler ve girişim merkezleri hazır mı?

Şunu konuyu da buraya bırakayım. İnanın, Bu şehirde gördüğüm kadarıyla yok denecek kadar devlet desteği var. Çok az bir alana devlet destek sağlamış, Antalya da çok para var bakış açısı ile ilerleniyor gibi.. Halbu ki, bu durum devlet stratejisi ile bölgenin dinamikleri arasında bir farklılık yaratıyor. Antalya da öyle girişimler var ki kendi cebinden milyonlarca dolar harcayıp hep turizme hem de havacılığa yatırım yapabiliyorlar. Ancak, Devletimizin katma değerli bakış açısı ile bölgenin hedefleri bence çok farklı. Bunu yaklaşık 2 yıldır burada çalışan bir proje uzmanı olarak dile getirmek isterim.

Ancak tam da bu sebeple, turizm kentlerinde ortaya çıkan sorunlar (nitelikli iş gücü eksikliği, kaynak kullanımı, sürdürülebilirlik sorunları, müşteri deneyimi yönetimi vs.) aslında büyük fırsatlara da zemin hazırlar. Yani bir turizm kentinde girişimcilik yapmanın yolu, şehrin sorunlarını analiz edip çözüm üreten iş modelleri geliştirmekten geçer. Antalya, ince uzun bir şehir, her bir bölgenin farklı bir yapısı var ancak hepsi aynı ekonomiye dahiller.


Antalya’nın Dönüşen Ekonomik Yapısı

Son 10 yılda Antalya sadece turizmle değil, tarım, sağlık turizmi, havacılık, lojistik ve dijital hizmetlerle de anılmaya başladı. Yabancı yatırımcıların ilgisi, farklı ülkelerden gelen dijital göçebeler ve sağlık alanındaki gelişmeler; şehrin klasik “deniz-kum-güneş” anlayışının çok ötesine geçtiğini gösteriyor.

Bu çeşitlenen yapı, girişimciler için daha fazla hedef kitle, daha fazla iş modeli ve daha fazla yatırımcı anlamına geliyor. Örneğin:

  • Sağlık turizmi ile entegre dijital platformların sayısını daha çok artırılmalı,

  • Tarım ve agrotech dikeyinde tropikal ürünlerin işlenmesi, izlenebilirlik çözümleri sunan startuplar büyüme potansiyeline sahip. Tarım 4.0 örnekleri Antalya da çok rahat hayat bulabilir.  Buna gerçekten müsait

  • Turizm odaklı SaaS çözümleri, otellerin operasyonlarını iyileştiren yapay zekâ destekli uygulamalar veya CRM sistemleri geliştirilebilir. Bunun yanında, müşteri deneyimine odaklı AI sistemler ile elde bulunan oteller için tam eşleşmeler yapılabilir. ve daha bir sürü bu konuda fikir geliştirililebilir.

  • Sürdürülebilirlik temelli girişimler; atık yönetimi, enerji verimliliği ya da karbon ayak izi azaltımı gibi konularda yenilikçi iş modelleri yaratabilir. Bu konuda otellerde o kadar çok yapılacak iş var ki…, Bu konuda şöyle bir önerim var. Dış kaynaktan proje ekipleri ile Antalya’da bu konudan en az 5 pilot proje yapılmalı bu bölgeye mutlaka proje kültürü aktarılmalı fon sağlanmalı, göreceksiniz ki hemen arkasından katma değer gelecek, bu hem insan kaynağını geliştirecek hem de farkındalık oluşacak. Kurum ve kuruluşlar STK’lar ve Kamu birimleri içinde bulunmak için çaba gösterecekler.


Neden Antalya’da Girişimcilik?

Antalya’nın bazı stratejik avantajları var:

  1. Uluslararası Erişim: Her yıl milyonlarca yabancı turistin geldiği bir şehirde test edilebilecek büyük bir kullanıcı havuzu var. MVP (Minimum Viable Product) testleri için eşsiz bir ortam.

  2. Kültürel Çeşitlilik: Uluslararası etkileşim, girişimcilere farklı kültürlerle iş yapma becerisi kazandırıyor.

  3. Yaşam Kalitesi: Girişimciler için motivasyon artırıcı bir iklim ve yaşam standardı sunuyor.(Ama Haziran – Eylül arasını yok sayıyorum… Gerçekten bitirdi bizi :-D, hiç alışamadık hiç, gerçekten sıcak… ve çok nemli, ancak diğer aylar mükemmel.)

  4. Genç Nüfus ve Üniversiteler: Şehirde çok sayıda üniversite ve genç yetenek var. Bu da ekip kurmayı ve mentorluk sistemlerini kolaylaştırıyor.

Ancak bir kıvılcım eksik, Burada girişim merkezi nasıl yönetilir? Nasıl kurulur? Nasıl programlar yapılır maalesef tam olarak bilinmiyor. Gördüğüm kadarıyla ciddi melek yatırım ağları ile de ciddi bir bağlantı yok. Sektör ile politika yapıcılar arasında neredeyse hiç bir bağ yok. Odalar kendi hedefinde, Üniversiteler kendi hedefinde, Kobi ve Turizm girişimcileri de kendi hedeflerine bakıyorlar. İnanın, geldiğimden beri çok gezdim çok güzel insanlar ile tanıştım. Ancak bu şehirde özellikle katma değerli girişimcilik konusunda çok az çaba gördüm.(Teknokentler Hariç, yapıları gereği ellerinden geleni yapıyorlar) Ancak, Antalya da çok ciddi katma değerli girişimciler var bunların başında havacılık sektörü geliyor bence…


Zorluklar ve Gereken Dönüşüm

Elbette her potansiyelin önünde bazı engeller vardır:

  • Mevsimsellik: İş gücü sürekliliği ve gelir dengesi için alternatif sektörlerin güçlenmesi şart.

  • Ar-Ge Kültürü Eksikliği: Hâlen teknoloji üretimi konusunda sanayiyle üniversitelerin tam entegre çalıştığı söylenemez.

  • Yatırımcı Çekmek: İstanbul ve Ankara’daki yatırımcı ekosistemine erişim kısıtlı olabilir. Ancak bu durum, yerel yatırım ağlarının kurulmasıyla değişebilir.

Bu noktada, turizm şehirlerinin yalnızca tüketim değil üretim de yapabileceğini göstermek kritik. Girişimcilik kültürünün, sadece teknoloji üssü şehirlerde değil, Akdeniz’in incisi gibi görülen bölgelerde de yeşerebileceğini kanıtlamak gerekiyor.


İlham Veren Örnekler

  • Antalya merkezli bazı şirketler, akıllı otel çözümleri, yerli ve milli yazılım ürünleri ya da sürdürülebilir turizm modelleri geliştirmeye başladı bile.

  • Özellikle gastronomi, deneyim odaklı seyahat çözümleri, dijital rehberlik uygulamaları ve otel içi mobil hizmetler gibi dikeylerde yeni nesil girişimler ortaya çıkıyor.


Girişimcilere Öneriler

  1. Küreseli Yerelde Test Et: Turistler üzerinden global çözümlerini küçük ölçekte test edebilirsin.

  2. Kendini Antalya ile Tanımla: Marka hikâyende Antalya’nın kültürel ve doğal değerlerinden yararlanmak seni farklılaştırır.

  3. Yerel Sorunları Global Dille Çöz: Su tüketimi, gıda güvenliği, misafir deneyimi gibi konulara evrensel çözümler üret.

  4. Yatırımcıya ‘Farklılığı’ Göster: İstanbul’da aynı fikirde 50 startup olabilir. Ama Antalya’daki bir başarı hikâyesi daha dikkat çekici olur.


Evet, turizm kentlerinde girişimcilik mümkün. Ancak bu farklı bir girişimcilik anlayışını gerektiriyor: Soruna değil, bağlama odaklanan; hızlı büyümeye değil, sürdürülebilir gelişime odaklanan bir anlayış.

Antalya, artık sadece tatil yapmak için değil; iş kurmak, marka yaratmak ve dünyaya açılmak için de bir destinasyon. Doğru zamanlama, doğru iş modeli ve güçlü bir hikâyeyle; Antalya’dan çıkan bir girişim, neden dünya sahnesine çıkmasın?

Bakalım neler olacak…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir