Blog

Anadolu Sermayesinin Globale Açılma Fırsatı Startuplar

Anadolu Sermayesinin Globale Açılma Fırsatı Startuplar

Anadolu Sermayesinin Globale Açılma Fırsatı Startuplar

Yerel Sermayenin ve Girişimcilerin Stratejik İttifakları

Ülkemizde girişim ekosistemi İstanbul, Ankara, İzmir lokasyonunda sıkışmış gibi. Ancak ülkemizin diğer bölgelerinde ki yerel sermayenin bu konudan maalesef hiç haberi yok. Halen geleneksek üretim tekniklerini benimsiyor ve bu konunun doğru olduğuna inanıyor. Teknoloji ve startup ekosistemi geliştikçe Anadolu sermayesi de teknolojiden uzaklaşıyor ve günden güne erimeye devam ediyor. Startup ekosistemine baktığınız zamanda; Girişimciler için başarılı bir büyüme stratejisi oluşturmak, sadece yerel pazarlarda değil, aynı zamanda küresel ölçekte rekabet avantajı sağlamak anlamına gelir. Ancak startup’ın da çıkış noktası yine yerel pazar… Yerelde büyüme hedefi, sermaye ve girişimcilik arasında stratejik ittifakların kurulmasını gerektiriyor.

Kısaca tanımlamak istediğim problem şu; Tüm startuplar bir şekilde öncelikle kendi bölgesinin bir problemini çözmek isin kolları sıvıyor. Ancak büyüme ivmesini startup konularına vakıf diğer illerde devam ediyor.  Böylece probleminin çözdüğü kendi bölgesinin sermayesi ile buluşamadan ya çok hızlı büyüyor ya da yok oluyor. Halbu ki, yerel de ki sermaye gücü ile büyümeye başlasa diğer illerden destek alsa belki daha faydalı ve hızlı büyüyecek.

O halde birlikte düşünelim. Yerel startuplar ile yerel sermayenin iş birliklerini sağlamak için ne yapabiliriz..?

1. Ortak Hedef Belirleme

Yerelde büyüme stratejisinin temelinde, sermaye ve girişimciler arasında ortak bir hedefin belirlenmesi yatar. İttifakın başarısı, tarafların aynı hedefe odaklanmasına ve bu hedefe ulaşmak için birlikte çalışmasına bağlıdır. Bu, işbirliğinin temel taşıdır.Yukarıda yazdıklarıma ek olarak, bu tarz ittifaklarda herkes yerini ve haddini bilmesi gerekir. Birisi bende para var sen muhtaçsın, diğeri bende fikir var sen muhtaçsın bakış açısı ile yol almamalıdır. Burada en önemli konu, ortak hedeftir. Yani bir sermaye ile doğru bir iş fikrinin birleşmesi ve doğru yönetim ile işe başladıkları anda ellerinde bulundan değerler katlanarak devam edecek iki tarafta konudan kazançlı çıkacaktır. işin sonu kazan kazan mantığına dayanıyorsa kimsenin mutsuz olmak gibi bir riski yoktur. Tabi, bu sonuca ulaşabilmek için yine ortak olarak belirlenen hedefe giderken herkesin üstüne düşen görevleri tam olarak yapmış olması gerekir. O nedenle, bu işleri iki taraf adına da yönetecek ara yüz oluşturacak üçüncü bir tarafında bu projede olması gerekebilir…

2. Güven Oluşturma ve İlişki Yönetimi

Sermaye ile girişimciler arasındaki ittifaklar, güvene dayanmalıdır. Güven oluşturmak için açık iletişim, şeffaflık ve karşılıklı anlayış önemlidir. İttifakın sürdürülebilir olması, taraflar arasında güçlü ve sağlam bir ilişki yönetimiyle mümkündür. Ancak en önemlisi bence yine eğitime dayalıdır. Önceden Üniversite hocaları ile firma sahipleri bir araya gelemiyor arada bir dil problemi var diyorduk. Aynı konuyu startuplar ve yerel sermaye içinde söylemek mümkün. Ancak bir konu da Startuplar daha şanslı, doğru pazarlama ve ticari bakışlarını doğru şekilde firma sahibine aktarabilirse iş birliği kaçınılmaz olmalı. Diğer taraftan da Anadolu sermayesi CEO’larına da doğru eğitimle karşısındakinin satın alınabilecek bir makine değil, yeni bir iş planı olduğu, dünya ile rekat etmek için bir fırsat olduğu ve kendi kurumu için bir inovasyon transferi olduğunu unutmaması gerekir. Tabi, tüm bu işlerin birde arabulucusu olması gerekiyor. Bu ara bulucu bence geleceğin mesleklerinden birisi olacak 😀 (Startup hunter vs. capital hunter)

3. Riske Açık Olma ve İnovasyon Cesareti

Büyüme sürecinde riskler kaçınılmazdır. Sermaye ve girişimciler, bu risklere açık olmalı ve yenilikçi çözümler geliştirmek için cesur adımlar atmalıdır. İnovasyon, ittifakın sürdürülebilirliği için kritik bir unsurdur. Benim bu konuda bir önceliğim var. Tabi ki, bu ortaklıklarda risk herkes için eşit olmalı ancak, riskin de değerlemesini yapmak gerekir. Nedense, risk dendiğinde iki taraf içinde ekonomik zarar olarak görünüyor. Ancak emeğin, çalışmanın geçen zamanın riskini kim ödeyecek. Bu bakış açısı ile baktığınızda, ortaya çıkan zararın borçlandırıcı olması yerine, iki tarafında başa çıkabileceği şekilde olması iki taraf içinde Ar-Ge rahatlığı ve denemekten korkmama rahatlığı getirir. Diğer türlü iki tarafta ticari bakış açısı ile hedefledikleri yerden çok farklı noktalara gidebiliyorlar…

4. Pazar Araştırması ve Yerel Dinamiklerin Anlaşılması

Yerelde büyüme stratejisi oluştururken, yerel pazarın dinamiklerini anlamak hayati öneme sahiptir. Sermaye, girişimcilik ekosistemi ve yerel pazar arasındaki ilişkiyi anlamak için detaylı bir pazar araştırması yapmalıdır. Bu, stratejik kararların daha bilinçli bir şekilde alınmasını sağlar. Bu konuda bir çok TTO ve TGB lerden destek alınabilir. Aslında, yerelde problem çözülebilir ancak bir startup’ın hedefi her zaman global olmalıdır. Girişim büyüdükçe yerelden çıkıp ulusal sonra da uluslararası olma şansı oldukça fazladır. Bu nedenle, yerel pazar araştırması derken Anadolu sermayesi ile yerel startupun kan uyuşmazlığından bahsediyoruz..

5. Kaynakların Etkin Kullanımı ve Değer Yaratma

İttifaklar, sadece finansal kaynakların birleşimi değil, aynı zamanda bilgi, deneyim ve insan kaynaklarının etkin bir şekilde bir araya getirilmesidir. Sermaye ve girişimciler, kaynaklarını verimli bir şekilde kullanarak karşılıklı değer yaratmalıdır. Bu konu bu yazıda ki en önemli başlıkların arasındadır. Ne olursa olsun, Yereldeki sermaye bir korumacı ve teknolojiye karşı biraz daha muhafazakârdır. Ancak startuplar çoğunlukla bir devrim niteliğinde ortaya çıkarlar. işte tam da bu noktada sermaye ve girişim fikri bir anda birbirinden uzaklaşır. Halbu ki, iki tarafında birbirine çok ciddi ihtiyacı vardır. Çünkü, startuplar çok yeni oldukları için çoğunlukla pazar dinamiklerini bilemezler, ekip yönetmeyi, stok yönetmeyi, üretim planlamayı bilemezler. Firmalar ise bu konularda profesyonel oldukları için bazen startupların yaptıkları sunumlara sürekli gülümserler… Çünkü başına geleceklerden haberi yok bu çocukların şeklinde bir düşünceye kapılırlar… Haklılar, ancak bu bakış açısını doğrudan girişimcilerin yüzüne vurmak yerine iş fikrine odaklanarak, fikrin gerçek bir ticari değer olması için çabalamalıdırlar. İki tarafında kendine göre özellikleri var. Bu özellikleri en iyi şekilde birleştiren ve etkin kullanan bir model ile en küçük bir sermaye bile ciddi bir startup’ın büyümesini sağlayabilir.

6. Sürdürülebilirlik ve Toplumsal Etki

Yerelde büyüme ittifakları, sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal etki yaratma potansiyeline sahiptir. Sermaye ve girişimciler, sürdürülebilirlik odaklı projeler geliştirerek topluma katkı sağlamalı ve uzun vadeli başarıyı hedeflemelidir. Son dönemde bu başlıkları çok duyuyoruz. Özellikle sürdürülebilirlik konusu hayatın eresine koyarsanız koyun çalışıyor. Bazen acılı bazen de inanılmaz heyecanlı bir süreç içeriyor…(Tecrübe ile sabit :-D)

Aslında bugün seçtiğim başlığın temelinde bu madde yer alıyor…

Fayda, Sürdürülebilirlik, toplumsal etki konusu her zaman birinci maddemiz olmalı…

Ülkemizin gerçekten muhasır medeniyetler seviyesine çıkması için önce dinleme anlama ve iş birliğine açık olmamız gerekiyor.

Özellikle Anadolu Sermayesi diğer illere göre gerçekten sabit duruyor. Artık geçmişteki gibi makineye para bağlayıp kazanç sağlanmıyor. insan ve teknolojiye yatırım yaparak kazanç sağlanıyor hem de yabancı para biriminde… Çünkü bilginin değeri tüm dünya da aynı. Bu nedenle, Ülkemizin batısı ve doğusu arasında ki teknolojik ve insan kaynağı farkının açılmaması için Anadolu sermayesinin bir an önce startup ekosistemi ile bulaşarak yatırımlarına başlamalıdır…

Son olarak,
Gençlik  ve heyecanın, Tecrübe ve sermaye ile bir araya geldiğinde dünya ve insanlık için kelebek etkisi yaratacağından hiç şüphem yok.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir