İnsanın, yaratıcılığına doğduğu ve büyüdüğü toprakların etkisi olabilir mi?
Girişimciliğini hissini tetikleyebilir mi?
Motivasyonuna katkı sağlayabilir mi?
Yaratıcılığınıza katkı sağlayabilir mi?
Görevimiz gereği ve işlerimizin yoğun olması nedeni ile çok fazla memleketime, Balıkesir/Akçaya gidemiyorum.
Her yıl önemli günler de eşim, oğlum ve ben memlekete aile eş dost ziyaretine gidiyoruz. Her defasında geriye döndüğümde girişimci ruhum bir seviye daha üst seviye çıkmış hissediyorum.
Bu yıl ki bir haftalık bayram ziyaretimiz de de aynı duyguyu yaşadım.
Eşim Pelinay, oğlum Bilim ve ben, memleketimiz, kuzey egenin güzide şehirleri edremit, akçay burhaniye havran ayvalık ayvacık şehirlerinde ailemiz ve akrabalarımız ile çok güzel ve dolu dolu zaman geçirdik.
İlk durağımız #tarım😇
Emekli Fizik Öğretmeni Babam Ali Akar’ın bin bir emekle organik tarım için deneyler yaptığı💥😇 havranın Büyükdere köyünde ki bahçemizde hiç yapmadığım kadar, sulama, çapalama, ekim, hasat, ilaçlama, tarım araç gereçlerini kullanma, tarla #haşereleri için ilginç ve çok samimi mühendislik çözümleri tasarımları yaparak doğanın içinde bulunma fırsatı yakalamış oldum. Bir kez daha evimize gelen domates ve salatalığın nasıl bir emek sonucunda ortaya çıktığını görmüş oldum. Tabi benden çok 21 aylık oğlum Bilim’in daha çok dikatini çekmiş olacak ki, Patates hasatında köstebeklere fırsat bırakmadı.😇
Hepsinden öte, bu tarz faaliyetler gerçekten ruhun dinlenmesine birebir geliyor. Tarla sularken su sesini dinlemek ve kuzey egenin eşsiz doğa kokusunun için de olmak gerçekten farklı ve motive hissettiriyor.
Diğer durağımız turizm ve tarih;
Bölgenin doğası ve tarihi dünya çapında biliniyor. Doğma büyüme Kuzey Egeli olsak bile, uzun zaman ayrı kalınca sanki farklı bir gözle bakıyorum memleketime. Acaba, tarihi alanlar daha mı çok değerlendirilmeli?, Ulaşımda ne gibi çözümler geliştirebiliriz? İlçeler arasında daha çok paylaşım yaratılabilir mi? Tarihi alanların bilinirliğini yerelde nasıl daha çok artırabiliriz gibi sorular geliyor hemen aklıma.
Kuzey egenin incileri, Ayvalık, Cunda, CennetTepesi, ŞeyfanSofrası, Güre, Altınoluk, Küçükkuyu ve Ayvacık ve Çanakkale’ye kadar giden güzergahta her biri birbirinden güzel koylarda dinlenme ve doğaya ile iç içe olma fırsatını yakaladık.
Kuzey ege de görülmesi gereken çok fazla tarihi alan var, bunların içinde en etkileyici olanlardan birisi truva müzesi, gerçekten eşsiz bir tasarımı ve hikayesi var. Mutlaka gidilip görülmeli, Bunun yanında assos Berham kale gibi yine mitolojik alanlara mutlaka gidilip görülmeli.
Doğal alanları saymakla bitiremeyeceğim için bu paragrafı burada bitiriyorum.😇
Temel Girişimcilik;
Bizler güneydoğu bölgesinde girişim ekosistemini geliştirmeye çalışırken dikkatimi ilginç bir nokta çekti. Kuzeyege yani, İzmir, Bursa ve İstanbul illerinin batısın da kalan Balıkesir ve Çanakkale Bölgesinde temel girişimcilik farkındalığı olsa da katma değerli girişimcilik henüz emekleme aşamasında gibi görünüyor. Yerel yönetimler bu konunun pek farkında değil gibi… Özellikle genç nüfusun ciddi anlamda çeşitli meslek dallarına ve girişimciliğe yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölge halkı genel de sezonluk zeytincilik ve çeşitli tarım işleri ile uğraşıyor. Halbu ki, o bölgenin halkı oldukça çalışkan ve iş bitirici bir ruha sahiptir. Acaba yerel yönetimler bu konuda neler yapabilir? Düşünmeden edemiyorum.
İnsan kaynağı;
Kuzey egenin ilginç bir yapısı var. Ülkemizde belirli yaşa gelmiş değerli insanların emekli olduklarında tercih ettikleri bölgelerin neredeyse ilk sırasında Kuzey ege geliyor. zamanında ülkemizin önemli pozisyonlarında görev almış kişiler zeytin ağaçlarının arasında, tarla bahçe işlerinde dinleniyorlar haklı olarak. Ancak benimde aklıma hemen şu geliyor…😇, Aslında bilgilerinin en rafine yaşlarında bu hayatı seçiyorlar, onca tecrübe ve birikimleri var. Acaba kuzey egenin eşsiz doğasını ve yazımın başlığında da belirtiğim gibi yaratıcılıkta motivatör olan bölgede bir koçluk ya da mentorlük gurubu mu kurulsa…? O bölgede ki gençlere ya da geliştirilmek istenen konular için bir zeytin ağacının altında oturup toplantılar mı yapılsa, yeni iş planları mı geliştirilse…?
Aristoteles, Ayvacığın ASSOS ‘unda tam olarak bunu yaptı… Yunanistan’ın midilli adasına karşı oturup felse geliştirdi. Eğitimler verdi. Çünkü o toprakların insanı harekete geçiren bir frekansı var. Belki de her defasında bende bu motivasyona kapılıyorum…
Dokuz günlük Bayram tatiline sığdırdığımız bir çok faaliyet var tabi… Ama en önemlisi kişisel gelişim, aile sıcaklığı, dibinde büyüdüğün zeytin ağacını görmek, yıllar önce gördüğün arkadaşın ile bir araya gelip geçmişi hatırlamak… Sürekli gördüğün yerleri mevcut tecrüben ve bakış açınla yeniden değerlendirmek…
O halde Aristoteles ile bitirelim…
Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir.
Bence halen iyi zamanlardayız, değerini bilmek lazım…